19 Aralık 2010 Pazar

Olanları söze dökmeye çalışacağım, çağırdı bizi, düştük yola yine ancak bu ziyaret öncekilerden bi başkaydı, en son.08.08.2008 de yanındaydık.. neyse önce gönül göze hitap etsin, gözler şenlensin sonra söze gelir nasipse..




 sabah saat 05de Gardaydık..
 bizi bekleyen otobüs..
 hangisi gerçek? :)
 bir kapıdan girdik..
 bir pencereden de ışık girmişti..
 ince minare..
 kapı..
 kapı..
 çatı
 ve sudaki sureti, nasılda lekeli suret değilmi?:)

 hiç bir açıklama yoktu bu figürde, meditasyon yapıyordu ince minare'de
 ince minarenin ana duvarındaki figürmüş bu, zamanla silinmiş, resmetmişler..
 Hazretin yeri..
 pek kalabalıktı bu giriş kapısı ancak bu kez heryer de cıvıl cıvıl çocuk sesi vardı..
 bekçiler her akşam topluyorlarmış paraları:)
 işte o çocuklardan bir grup, yavru kurtlardı onlar:) başlarında da izci hocalarıyla geziyorlardı..

 Cemalnur Sargut..
Bosnavi Hazretlerinin mezarı, tam da binanın önünde, balkona çıkıyorsunuz kabir, ölüm ve yaşam içiçe orada, geçen gün paylaşmıştım FB de, mezarlık istemiyordu İstanbullular bahçelerinde, Konya da nereye baksanız mezarlık, kabir, bazen unutuyor insan beden de ruhun kabiri:)
Konevi Hazretlerinin türbesi, İbn-i Arabinin oğlu, Mevlana'nın dünürü, okuma yazması olmayan bu güzel ruhun sözleri hep Ona dair..
ve geri dönüş..

5 yorum:

Uma dedi ki...

Yine bir kitap temize cekilmis Dus'cum. Biraz kaotik olabiliyor Rumi donusleri. Ama sonu ne guzel oluyor di mi ?
Ben de ordaymisim senle :)

nilüfer dedi ki...

evet oradaydın, beraberdik:) bu kez sevinçli bir tamamlanma hissiydi içimdeki, bir eyvallaaah huu dendi sanki..

guguk kuşu dedi ki...

demek burdaydın, keşke haberim olsaydı..

Fuliyama dedi ki...

bir eyvallah da benden, içim huzur doldu....

nilüfer dedi ki...

Gugukcum, plansız programsız bir ani gidişti, "hadi gidelimm mii, gidelimm" haliydi, sagol can:)

eyvallah Fulim:)