6 Kasım 2013 Çarşamba

2 Kasım 2013 Cumartesi


❤️Daireye bakan, ona içinden değil de dışından bakar demiş Hallac-ı Mansur. Birşeyi anlamak için dışına çıkmak gerekir. İçinden bakarken özdeşleşildiği için farkı göremem. 

14 Mayıs 2013 Salı

kendini gerçekleştirme

Kendini gerçekleştirme bitti tamam oldu denilen birşey değildir. Mutlak varlığın her an bir Ş'en de her an bir harekette olduğu ve senden tecelli ettiği esmasının hüsna olduğu, seninle hareket ettiği dönüşüm, süreklidir. Cemâl ile Celâlin, Kemâl olduğu nokta sende denge olduğunda, yani ilmin kemal olduğunda,  basiretin açıldığında yani anlayışın nurlandığında, yani bilgi ile değil, at bütün kitaplarını, sendeki sezgi ile biliş olduğunda, sözün, manayı bozmadığı kelâm olduğunda, sonsuz, heran bir Ş'en de seninle SENde..

illâ Allah..

keyfin bilir, neşen seçer, bu da geçer YAHÛ..

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Yaşamın hakkını vermek nedir?
Samimiyetle neyi
Neden yaptığını hep kendine sor.
Verdiğin cevaptaki samimiyet sana nefsini bildirir.
Ve deki ben kendimden memnun muyum?
Yaşamdan mutlumuyum
Akıttığım gözyaşından
Âşktan
Memnunmuyum?
Cevabın evetse
O zaman O da senden memnun.
*nil


4 Mayıs 2013 Cumartesi

Çeneni kapa ve otur :))

Otuz yıl meditasyondan sonra Bodhisattva aydınlanmaya ulaşır. Ve geleneksel olarak ustasının yanına cübbesini almaya gider. Fakat bu çağdaş bir hikaye olduğundan ustası ona cübbe yerine üzerinde öğütlerin yazılı olduğu bir kağıt verir. Kağıtta şunlar yazılıdır:
1 – İntihar etmeye karar vermedikçe hiçbir Müslüman ülkesinde “En-el Hak ” deme.
2 – Ortadoğuya gittiğinde “Ben tanrının oğluyum” deme, aksi takdirde Yahudiler İsa’ya çaktıkları çivilerin parasını isterler.
3 – Amerika’da iken ben aydınlandım deme aksi takdirde vergi almak isterler.
4 – İtalyan öğrenci kabul etme, aksi takdirde aşramın restoranda döner.
5 – Hindistan'a gitme pazar zaten dolu.
6 – Öğrencilerine herhangi bir espri yapma. “Biz bunu Osho’dan duymuştuk zaten” derler.
Bodhisattva “Peki ben ne yapacağım? ” deyince Usta ” Çeneni kapa ve otur ” der.

11 Nisan 2013 Perşembe

"Birşeyin yerini kesin bildiğinde onun nasıl hareket ettiğini bilemezsin."Heisenberg prensibiymiş bu.

Söz tohum ve onu ekiyoruz alemlere, en büyük alem de biziz; tohumdan çiçeğe, çiçekten meyveye, meyveden tohuma, abooooowww bu iş biteviye, sözün nasıl hareket ettiğini de bilemiyoruz, taakii kuantumdaki higgs alanı bölgesinde kütle kazanıncaya kadar. Sonra anaaaam diyoruz ya da demiyoruz..bazen birşeyi okuyorum geçiyorum, sonra o okuduğumu başka bir anda yeniden gördüğümde whuuuu oluyor içimde anlayışım açılıyor. Bazen...


12 Mart 2013 Salı

dünyasını terketsin

Ağacın altında bir seccadeyle yaşayan adamın yanından bir yolcu gidiyor, uzaktan sesleniyor nereye gidiyorsun diyor, AbdulKadir Geylani'yi ziyarete gidiyorum diyor Bağdat'a. Ya öylemi ona bir ricam var iletirmisin diyor. Söyle diyor adam. Gördüğün gibi ben 20 senedir bu ağacın altında şu seccademde Allah'a ibadet ederim, birtürlü bende beklediğim açılım olmadı. Yani benim bu yaptığımda eksik kusur neresi bunu bulamadım keşfedemedim bunu sorar mısın Geylaniye? Peki diyor, dönüştede sana anlatırım cevabını diyerek yoluna devam ediyor. Epeyce yol katettikten sonra Bağdat'a geliyor şehre giriyor, şehre girerken kocaman bir meyve bahçesi dikkatini çekiyor burası kime aittir diye soruyor, AbdulKadir Geylani Hz.lerinin diyorlar. Devam ediyor, bir köşk görüyor bahçe içerisinde, soruyor burası kime ait, burasıda AbdulKadir Geylaniye ait diyorlar. Adam şaşırmaya başlıyor, biraz daha gidiyor AbdulKadir Geylaninin Köşkü'ne geliyor, muazzam bir köşk, içeride bir yığın hizmetliler oturuyor içerisi saray gibi meyveler yemekler geliyor adama ikram ediliyor, adam şaşkın kafası allak bullak olmuş bir halde otururken AbdulKadir Geylani geliyor ve diyor ki, sende bir emanet vardı, bana birşey soracaktın? Noldu diyor. 

Adam şaşırıyor evet ben gelirken ağaç altında birisini gördüm Allah'ın garip bir kulu seccadenin üstünde namaz kılıp ibadet ediyordu ve dediki, ben 20 senedir hayatımı burada bu şekilde geçiriyorum fakat bir türlü bende bir açılım olmadı, benim eksiğim nedir? Diye sormamı istedi size. 

AbdulKadir Geylani hiç düşünmeden "Dünyasını terk etsin, çok dünyalıkla meşkul diyor.!!" Bunu duyan adamın kafasından kızgın sular dökülüyor. Bir AbdulKadir Geylani'nin yaşamına bakıyor birde adamın halini düşünüyor. Birşey diyemiyor susuyor susuyor ve en sonunda dayanamayıp efendim diyor kısık bir sesle müsaade edermisiniz birşey arz edebilirmiyim diyor. Buyur diyor Geylani söyle. Ama nasıl olur Adamın bir tek seccadesi var diyor.? Geylani de işte seccadeden vaz geçemedi diyor. O seccade onun dünyası oldu, Onu meşkul ediyor. Acaba ben bu seccadeyi de kaybedersem naparım diye düşünüyor. Kaybedecek şeyi var diyor... 

9 Mart 2013 Cumartesi

İnci, bunu kim alır diye kendisini mezata koydu; kimsede bir pul bile yoktu, pey sürdü, gene kendisini kendisi satın aldı kendinden.

Hz. Pîr (k.s.) Divân-ı Kebir cilt2;355


Fotoğraf;Hz. Yahya Efendinin istirahatgâhından..

Benim bir geleceğim yok. O yüzden muhteşem mutluyum :)

Mooji



27 Şubat 2013 Çarşamba

Hz. Yahya, Hz. Süreyyâ ve Hz. Mehmet Emin Özkardeş

Beşiktaş

Zaman

An

Huzur

Âşk

Hz. Mehmet Emin Özkardeş Kadirî Şeyhi, Hz. Süreyyâ'nın yanına sırlanmış, diyorki;

Miracımda Cenab-ı Hakk'ın Cemalini kendi suretimde 10 dakika seyrettim. 

O'nda O'nunla. 

Sebebi gelişin aslı. 

Âşk. 

21 Şubat 2013 Perşembe

İki kedi, martı, kızlar, muhabbet, caddebostan. Şükür, hamd, alınan her nefese. Âşk ile ❤

13 Şubat 2013 Çarşamba

Life of Pi ❤


Sınandığı nefsini bildiğinde (kaplan), nefsin esaretinden kurtuldu. Onu kabul edip anlaştığında, (kaplan) geri dönmemek üzere gitmişti :)

7 Şubat 2013 Perşembe

Eger tu âşıkiy gamrâ reha kûn, Ârus bin-o mâtemrâ rehâ kun

Âşıksan eğer, bırak gamı; ko gitsin, düğünü seyret, vaz geç yastan
Sen deniz kesil, atıver gemiyi bir yana; sen âlem ol, bırak şu âlemi.
Âdem gibi tövbe et de dön cennete; bırak gitsin şu ademoğullarını
Meryemoğlu İsa gibi göğe bak, bırak Meryemoğlu İsa'nın eşeğini.
Yusuf'un âşkıyla elini doğradıysan ona sarıl, melhemi bırak.
Karmakarışık saçlar seni uyandırdıysa, para pul hayalini bırak, zenginlik rüyasından vazgeç.
"Ona ruhumdan üfürdüm" soluğu geldi çattı; aza çoğa gam yemeği bırak.
Gönlünü varlıktan kurtar varlıktan; elde edilmemiş şeyleri ummaktan vazgeç.
A arslan eniği, arslanların huyuyla huylan; terbiye edilmemiş köpekleri bırak.
Harislere bak da gör; hepsi de uyuz, hepsinin de ciğerleri kan kesilmiş. Şu umuyu bırak, vazgeç onulmaz yaradan.
O çeşit sözleri bırak, sus, sözü kısa kes, ALLAH de bırak daha iyi bilir kaydını
Mademki Tebrizli Şems doğdu; şu karanlıklara batmış daracık dünyadan vazgeç.

Hz. Pîr (k.s) Divan-ı Kebir C4;288