23 Nisan 2009 Perşembe



20. Kural; Yolun ucunun nereye varacagini dusunmek beyhude bir cabadan ibarettir. Sen sadece atacagin ilk adimi dusunmekle yukumlusun, gerisi zaten kendiliginden gelir.

Sehre geri donerken yolda, sarhos diye feci sekilde dovulen sarhos Suleyman'la karsilasir.O kadar kotu dovulmustur ki uzun sure yerde yatar, gokkubbede ay onun bu halini gormemek için bulutlarin arasina kacmistir. Sems, adama "yaralisin" diye fisildar, "hem bâtinen hem zahiren, hem icte hem dista"..Suleyman, beni kirbaclayan adam, "sen ve senin gibiler yeryuzunde fazlaliksiniz dedi bana" deyince, Sems,yanlis laf etmis,tek tek herkes elzem ve vazgecilmezdir. Tesadufi olan ya da fazladan olan hicbirsey yoktur der ve kurali soyler;

21.Kural; Hepimiz farkli sifatlarla sifatlandirildik, sayet Allah herkesin tipatip ayni olmasini isteseydi, hic suphesiz oyle yapardi. Farkliliklara saygi gostermemek, kendi dogrularini baskalarina dayatmaya kalkmak, Hakk'in mukaddes nizamina saygisizlik etmektir.

Sems Suleyman'i yoldan alir ve evine dogru tasimaya baslar.Bu arada Suleyman da ona cok merak ettigi bir seyi sorar; "Sufilerin methettigi mey hakikimidir yoksa mecazimi?" Sems, ilahi Suleyman, bunu mu merak edersin, NE FARKEDER? der ve kurali soyler;

22.Kural; Hakiki Allah asigi, bir meyhaneye girdi mi orasi ona namazgâh olur. Ama Bekri ayni namazgâha girdi mi orasi ona meyhane olur.Su hayatta ne yaparsak yapalim, niyetimizdir farki yaratan, suret ile yaftalar degil.

Sems artik Konya'dadir.Sekerci hana yerlesmistir az kalmistir Mevlana ile tanismasina, dusunur hayatini bir gece vakti.. ve bir hikaye gecer zihninden;
Bir Abdal sehre gelmis. Buranin halki yabancilara hic guvenmezmis,"Defol" diye bagirmislar dervise."Hiç birimiz seni tanimiyoruz"
Dervis, sûkunetle yanit vermis,"ben kendimi taniyorumya, önemli olan o.Inan olsun sayet obur turlu olaydi, yani siz beni bilseydiniz ama ben kendimi bilmeseydim cok daha fena olurdu"

23.Kural; Yasadigimiz hayat elimize tutusturulmus, rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret. Kimisi oyuncagi o kadar ciddiye alir ki;aglar, perisan olur onun icin. Kimisi eline alir almaz soyle bir kurcalar oyuncagi, kirar ve atar. Ya asiri kiymet verir ya kiymet bilmeyiz.
Asiriliklardan uzak dur.Sufi ne ifraattadir ne tefritte. Sufi daima orta yerde...

Sems sonunda Mevlana ile tanismis, gonul dostunu bulmustur.gece vakti odasinda, Konyadaki insanlar uzerine dusunmektedir,oruc tutan, bayramda kurban kesen, Mekke'ye hacca giden oyle insanlar vardir ki yureginde tek bir sevgi olmayan. Oysa, insan askta ve askla iman etmelidir Sems'e gore.Cunku "O" ne Mekke de ne Medine'dir.O asiklarin gonullerindedir.

24. Kural; Mademki insan esref-i mahlûkattir, yani varliklarin en sereflisi, attigi her adimda, Allah'in yeryuzundeki halifesi oldugunu hatirlayarak, buna yakisir soylulukta hareket etmelidir. Insan yoksul dusse, iftiraya ugrasa, hapse girse hatta esir olsa bile, gene de basi dik, gozu pek, gonlu emin bir halife gibi davranmaktan vazgecmemelidir.
Kaynak:Elif Safak; Ask

4 yorum:

Belgin dedi ki...

Sevgili Nilüfer, bu kitabi cumartesi günü elime aldim ve hic birakmadan o gün bitirdim, cok etkilendim, bu kurallari kendi hayatima uygulamaya calisiyorum, insallah basarabilirim:))
Sevgiler

nilüfer dedi ki...

Niyettir eylemi belirleyen sevgili Belgin,kalbinin niyeti yaşamında seninle olur..

ve Şems ne diyor, "kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma, putlardan uzak dur dost,kendi doğrularını putlaştırma, inancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama.."

Herkesin yaşam deneyimi biricik ve oyle guzel zamanlar ki bunlar herkes kendi biricikligini ve TAMligini kesfetmede artık..
cook sevgimlee..

sufi dedi ki...

Ya Ben beni bilmeseydim?........
Sevgili DÜŞ; Aşkın kitabını 15 yıldır okuyorum ama yazmaya kalksaydım Elif ŞAFAK gibi kelimelere dökebilirmiydim bilemiyorum.Düşünerek, sindirerek hem kendi gözümden hem de negatif düşüncenin gözünden, zalimin, mazlumun gözünden 1 haftada okudum ve alkışladım Elif Şafak'ı.O zamanın ŞEMS'ine bugünün Şems'inin şahsında yeniden aşık oldum.

nilüfer dedi ki...

sen de dokerdin caanım Sufim, yalın, sade, açık ve basit yureginin dili..

hiç bitmesin diyerek uzun uzun sindirerek, geri donerek, yazarak çizerek okudum AŞK'i ben de, Şems geldiginde derlerki Mevlana'nın gölgesi görünmez olmuş, Işıgı O'ndan alan, AŞK OLAN Şems, gölgeyi yoketmiş Mevlana'da.. ruhdaş özdaş kardaş arkadaş Şemsi bildim içimde, AŞKla..