24 Mart 2011 Perşembe

Aslan


*Aslan;

Bir aslanın şöhreti etrafa yayılmış idi. Herkes akın akın o aslanı görmek için bir sene süren zorlu bir yolu göze alır, ne zamanki aslanı görürler, o zaman bir adım dahi atamazlardı. O kimselere ne denirdi ki;

Nihayet siz bu aslanın aşkı ile bu kadar yol teptiniz. Halbuki bu aslanın bir hassasiyeti vardır ki; her kim onun huzurunda cesur olur ve elini ona aşk ile sürerse, o kimseye, zarar gelmez. Eğer bir kimse ondan korkarsa, aslan ona gazap eder ve belki bazılarına da benim hakkımda ettiğin kötü bir nazardır diye kasdeder. Şimdi bu şöyle bir şeydir;

Bir sene yol teptiniz ve aslana yaklaştınız? Bu tereddüt nedendir? Adımınızı ileri atın. Kimse adım atmaya cesaret edemedi. İnsanlar şöyle cevap verdi;

O attığımız adımların cümlesi kolay idi. Adım aslanın gözü önünde atılan adımdır. Hz. Ömer'in imandan kastettiği, aslanın gözü önünde atılan adımdı. O adım nadirdir. Veliler ve seçilmişlerden başkasının işi değildir ve asıl adım da budur. Geri kalan, bu adımın ayak izleridir.

*Fihi Ma Fih( ne varsa içindedir)..Mevlana

Hiç yorum yok: