7 Ekim 2010 Perşembe



en fazla ihtiyacın olan kendine duyduğun samimiyettir.Kendine geldiğin bu yolculukta olan ile olması gereken arasındaki farkta bulursun onu, hep bir olması gereken tanımlaması vardır ve bu senin, hep olmadığın biçimlerde mış gibi yapmana neden olur, bu tanımlamalar yorar, hayatın bu tanımlamalar olduğunu sandığında, dışarda ne varsa ona bağlanırsın. Oysa sen samimiyetle kendinle ilişki içine girdiğinde tanımlamalar yoktur, neysen osundur çünkü ve kendini kabul edersin her halinle, kıymetlisindir bilirsin ve o zaman dışında aramazsın o kıymeti. Sen kendini o tanımlamalara uydurdukça dışarda hep birileri sana konuşur ve sen içine sağır hale gelirsin. İçini duyabilmek için, sor kendine ben kimim, al eline kalemi, başla, ne olmadığını yazmaya, samimi ol, dürüst ol, kendinlesin neysen o ol, böylece kendi merkezine gelirsin, o zaman senin birşeyler için çaba harcaman gerekmez, olduğun gibi olduğunda herşey sana gelir. Aslında gelen giden birşey de yoktur,çünkü evrenini yaratan SEN, sen olur gelir..

Hiç yorum yok: