9 Nisan 2008 Çarşamba


Mevlana, ruyadan uyanmayi arzular. Uykudan uyanmayi. Gercek ruyayi arzular. Kendinden gecmeyi. Canlarin birlestigi yildizlara kavusmayi arzular. Donmeye baslar. Seylerin etrafinda, dunyanin etrafinda, yildizlarin etrafinda donmeye baslar. Doner ve kavusur, doner ve kavusur. Cemberlerin cemberinin cemberinde doner.


Donmek, kendine kavusmaktir. Ay'in Dunya'dan koptugu soylenir; Ay onun yorungesinde doner. Dunya'nin Gunes'ten koptugu soylenir. Ney, koptugu yer icin feryat eder, insan koptugu yer icin aglar. Aslindan uzak dusen, vuslat zamanini arar.


Donmek, varlik ve yoklugun dansina donusur. Dolunun bosluga dolup bosalmasina donusur. Sinirlinin sinirsizdan kurtulup tekrar sinirlanip tekrar sinirsizlasmasina donusur. Donmek, niteligin niteliksizligine, sonlunun sonlu olmayana donusudur. Donmek, varolan bir yokluktur. Bir seyin kendinde baska seyi aramasidir. Donmek kacmaktir. Tutsak, ozgur olmak icin kacar, sonlu sonsuz olmak icin kacar. Ne var, tutsak kendinden kacar, kendini bulur. Ozgur, kendinin tutsagidir. Kacak, ozgurluge kacmak zorunda oldugu icin tutsaktir. Tutsak, ozgurluge kacar, kacarken kendine yakalanir. Tutsak, ozgurluge mahkumdur.


Kaynak:Ozcan Yuksek / Sessizce Don / Sayfa 189

Hiç yorum yok: