7 Ocak 2011 Cuma

Bu yaşam aslında ölüme hazırlanmak için olabilir mi?


Bugün tontininin yazdıklarını okurken birden bire bu his geldi, sonra pencereden dışarı bakıyordum, hemen karşımızdaki, kışın etkisiyle yapraklarını dökmüş ağacın dalları arasında bir suret belirdi gözüm önünde, ince uzun yüzlü gri açık gözlü bir suret, bana bakıyor gibi oldu, görür gibiydim ama yoktu, bilinene inanmak boştu bu dünyada, aslolan bilinmeyene inanmaktı, bilinmeyen..

Bu yaşamda o bilinmeyene hazırlanmak için bir ara dönem; zihnin içinden geçtiği bir dolu algı boyutu var, her biri içindeyken çok gerçek, o boyutları görebilmek için; içimde neler oluyor demek ve izlemek verilen cevabı yeterli, hangi algıdan baktığını böylece bilebilir insan ve ölüme hazırlanmak bu algıları bilmek ve her birini adım adım geçmek, sanki her biri birer kapı, hangi kapıda takılı kalırsa zihin, ölüm anında onu da yanında götürüyor.Yol O’na doğru ve bu bilinmezlik içinde O’nunla olduğunu BİR olduğunu da bilemeyecek zihin ancak yol için hazırlanacak tek bir zaman mekan var o da ŞİMDİ, kıymetini bilmeli..

2 yorum:

Uma dedi ki...

biliyorsun malum durumlari, ben de ayni hislerdeyim. aslında her an ölüyoruz, ve bir sonraki anda yanimizda goturduklerimizle devam ediyor bu mucizevi yasam. Icimizin bosalip saf O'nunla dolmak da bu adim adim ilerlemeyle oluyor.
Ahh be dusum....

sufi dedi ki...

Ölmeden önce ölebilenler için: "Onlara ölüler" demeyin diyor Kuran ve ilave ediyor "ölülerdir diriler, dirilerdir ölüler" diye.Bütün bu çabamız galiba onda dirilmek için.Sevgiler senden sana Düş'üm.Tontini.