4 Eylül 2010 Cumartesi

*" Hatırlarsanız bir gün aşktan sözediyordunuz. Bir kuş gelip pencereden içeri süzüldü. Siz anlatımınızı sürdürdünüz. Kuş yanınıza sokuldu iyice ve gelip dizinize kondu. Siz hiç birşey olmamış gibi devam ediyordunuz, aşkın hallerini anlatmaya. Kuş belki de bizden daha dikkatli dinliyordu sizi. Nihayet o ilahi sırdan söz ettiniz.;

"Beni isteyen Beni arar, Beni arayan Beni bulur, Beni bulan Beni sever, Beni seven Bana aşık olur, Bana aşık olana Ben de aşık olurum. Ben aşık olduğumu öldürürüm. Öldürdüğümün diyetini ödemek bana düşer. Onun karşılığı da bizzat benim"

Kuş bunu duyunca dizinizden indi, tüm gücüyle gagasını yere vurdu ve ağzından kan boşandı, oracıkta can verdi..."

Sufizmin hikayelerle anlatıyor, hikayelendiriyor, gönüllere hikayelerle dokunuyor..varlık hakikati bilsin diye, hakikatin içinde yaşasın diye, bunun yolu da kendini bilmek, kendini bilen için yaşadığı her an her yer yuva ve O'nunla yuvada..ölmeden önce öldüğünde, ister aşkla ister AŞKla, nefsini feda ettiğinde, kefaretini ödersin özünün ve sana AŞIK ol'AN O verir karşılığını... 

*Gezgin, Sadık Yalsızuçanlar..

1 yorum:

sufi dedi ki...

Sıla hasreti gönüle düşmeyegörsün, oracıkta can verip aslına kavuşur kişi.