24 Kasım 2012 Cumartesi
22 Kasım 2012 Perşembe
• Aziz kardeşim "Gönülden gönüle pencere vardır!" derler. Sen sakın bu pencereyi açık, kırık bırakma! îçeriyi seyretmesinler! îğne deliği kadar bile bir delik olsa, o deliği ört!
• Kim bu gönül penceresinden gafilse, zamanenin en üstün bir bilgini bile olsa o bir ahmaktır, kördür.
• Sana açık olduğu için sen kendi gönlünün penceresinden kendi içine bak, içeriyi seyret! Orası karanlık mıdır; yoksa aydınlık mıdır? Araştır!
• Eğer orası aydınlıksa, aydınlığı yüzüne vuruyorsa, şunu iyi bil ki: "Sen şimdiye kadar kendinde bulunandan habersiz yaşadın. Halbuki orada çok değerli bir hazine vardır. Orada la'l madeni, akik madeni bulunmaktadır.
• Aynı zamanda gönül evinde çok değerli, eşi bulunmaz bir dost orayı ev edinmiştir. Sen de onun yanına otur. 0 çok üstün, benzeri olmayan bir emîrdir. Onun yoluna güller saç! 0 bir selvidir, o bir süsendir!
• Haydi kalk! Akılsızlık etme! Varını yoğunu onun yanına taşı! En iyisi onun yanında ev tut! Ona kapı bir komşu ol! Çünkü orası meleklerin gelip dinlendikleri, misafir oldukları bir yerdir. ;
• Gönül evini anlatmak istiyorum ama, korkudan gönlüm tir tir titriyor. Çünkü o görülmemiş, eşsiz varlık benlikten, bizlikten kurtulmuş bir varlıktır. ,
• Ağzımda, dudağımda demir halkalar var. Ama dayanamadım. İster titre, ister titreme; sana gönülde bulunandan bahsettim.
Hz. Pîr Divan-ı Kebir cilt 1, 443
5 Kasım 2012 Pazartesi
Ey Sevgi!
Ey sevgi! Benden altın istedin, gönül istedin. Benden uzaklaş ey sevgi, çünkü bunların hiç biri bende yok. Gerçekten de bende ne o var, ne de bu... Altın nerede? Müflis ne vakit altın elde eder. Gönül nerede, âşık ne vakit gönül elde edebilir?
Hz. Pîr Rubailer 1225
Hz. Pîr Rubailer 1225
30 Ekim 2012 Salı
Black
"Tanrı söz konusuysa hepimiz körüz. O'nu ne gördünüz,ne de duydunuz. Ama ben Tanrı'ya dokundum varlığını hissettim. Ona Ö diyorum. Öğretmen. Benim için her şey siyahtı ama öğretmenim bana siyahın anlamını öğretti.Siyah sadece karanlık ve boğulma değil. Başarının rengi, bilginin rengi.Bugün hepimizin paylaştığı renk."
Entropi
Bir kuple hatirlatmalık; zihne, olana dair sorgu geldiğinde :)
Entropi.
Kaos, sistemin farklılıklarının düzenlenmesidir.
İlintisizmiş gibi görünen parçalar birbiriyle iletişime geçer. Hikayenin başını, ortasını ve sonunu tanımlar.
Entropi; Bir tür saattir.Tersine çevrilmez olanı kayda geçirmektir.
Ayn
Entropi.
Kaos, sistemin farklılıklarının düzenlenmesidir.
İlintisizmiş gibi görünen parçalar birbiriyle iletişime geçer. Hikayenin başını, ortasını ve sonunu tanımlar.
Entropi; Bir tür saattir.Tersine çevrilmez olanı kayda geçirmektir.
Ayn
26 Ekim 2012 Cuma
21 Ekim 2012 Pazar
Cennet ANdir ve
Dünyadaki cenneti
Bu O'dur
Bu O'dur
Bu O'dur dediğinde yaşıyorsundur.
Ve sana küçücük bir tohum da bunu anlatamıyorsa
Seni arif edecek bir irfan sahibi de yoktur.
Bu O'dur
Bu O'dur
Bu O'dur dediğinde yaşıyorsundur.
Ve sana küçücük bir tohum da bunu anlatamıyorsa
Seni arif edecek bir irfan sahibi de yoktur.
18 Ekim 2012 Perşembe
Acı
Aciyi yasayan ne kim? bu sorunun cevabini ancak aciyi yasayan kendine taniklikta bilebilir, sadece taniklik ile, aciyi yasayan "nefsin" ölümü tattigini farkeder, vechelerden hic degilse birinin bunu yaşadigini izler. Acinin pisirmesi de kabulledir. Öyle pişerki insan, artik yasaminda savunma yapmak ihtiyaci biter, savunmasizlik en büyük gücü olur ve bilir ki; aciyan can degil sadece zandır, hakikatte aci zannı ile huzunsuz nese, darliksiz bolluk olmaz dusuncesini birler insan.
17 Ekim 2012 Çarşamba
Renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış.
Büyük usta öğrencisine son bir sınavı kaldığını söyleyerek yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş.
Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasına gitmiş.
Usta ressam üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış.
Usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile bırakmasını önermiş.
Öğrenci denileni yapmış.
Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç dokunulmamış.
Sevinçle ustasına koşmuş.
Usta ressam şöyle demiş:
"İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Sakın emeğini, bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma ."
Büyük usta öğrencisine son bir sınavı kaldığını söyleyerek yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş.
Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasına gitmiş.
Usta ressam üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış.
Usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile bırakmasını önermiş.
Öğrenci denileni yapmış.
Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç dokunulmamış.
Sevinçle ustasına koşmuş.
Usta ressam şöyle demiş:
"İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Sakın emeğini, bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma ."
14 Ekim 2012 Pazar
Ya'nar âşık ki Nûr tanesidir O.
Nar'daki Nur nedir bilirmisin;
nar Hakk, nur Hakk tanesidir. Özü Âşk olan her tane nardan; Hakk'tan ve her biri farklı isimde ve her biri BiR. Onun için âşık ya'nar ki nûr tanesidir O.
*düş
nar Hakk, nur Hakk tanesidir. Özü Âşk olan her tane nardan; Hakk'tan ve her biri farklı isimde ve her biri BiR. Onun için âşık ya'nar ki nûr tanesidir O.
*düş
13 Ekim 2012 Cumartesi
Zen
Arayip da bulamayanlara, buldugunu sanip da sevinenlere, kaybedince uzaklastigini sanip da huzunlenenlere, bana ve yoldaki herkese; yol sadece neşe icinde yurunuyor, sadece neşe, cunku tevatur cok, ve sadece neşeniz bilir..
"Tüm Buddhalar ve insanlar tek bir zihinden başka bir şey değil. Onun dışında hiç bir şey yok. Bu zihnin başlangıcı yok, doğumu yok, ölümü yok. Ne yeşil ne sarı, biçim ve görünümden uzak, ne varlık ne de yokluk denilebilir ona. Tam burada, olduğu gibi ama daldan dala atlayan düşünceler üretildiğinde hataya düşersin. Sınırsız bir boşluk gibi, ölçünün ve hesabın ötesinde. Bu tek zihin bizzat Buddha'dir ve Buddha ile insanlar arasında bir fark yoktur. Ancak insanlar harici biçimlere bağımlıdır ve kendilerini dışarıda ararlar.
Ne kadar kovalarsan, o kadar elden kaçırırsın. Sen umutsuzca bir "Buddha"yı arayan bir Buddha'sın. Zihin, zihne tutunmaya çalışıyor. Tüm çabanla sonsuza dek dene, asla kavuşamayacaksın. Birbiri ardına açılan düşüncelerini biraz dinlendir ve boş kaygılarını bir kenara bırak, işte Buddha karşında apaçık duruyor."
..
Buddist/Zen Usta demis
"Tüm Buddhalar ve insanlar tek bir zihinden başka bir şey değil. Onun dışında hiç bir şey yok. Bu zihnin başlangıcı yok, doğumu yok, ölümü yok. Ne yeşil ne sarı, biçim ve görünümden uzak, ne varlık ne de yokluk denilebilir ona. Tam burada, olduğu gibi ama daldan dala atlayan düşünceler üretildiğinde hataya düşersin. Sınırsız bir boşluk gibi, ölçünün ve hesabın ötesinde. Bu tek zihin bizzat Buddha'dir ve Buddha ile insanlar arasında bir fark yoktur. Ancak insanlar harici biçimlere bağımlıdır ve kendilerini dışarıda ararlar.
Ne kadar kovalarsan, o kadar elden kaçırırsın. Sen umutsuzca bir "Buddha"yı arayan bir Buddha'sın. Zihin, zihne tutunmaya çalışıyor. Tüm çabanla sonsuza dek dene, asla kavuşamayacaksın. Birbiri ardına açılan düşüncelerini biraz dinlendir ve boş kaygılarını bir kenara bırak, işte Buddha karşında apaçık duruyor."
..
Buddist/Zen Usta demis
26 Eylül 2012 Çarşamba
http://vimeo.com/50152364
Bunu sana gönlündeki mekanından candost söyler
Bunu sana bir de kulağınla duy diye telefon da söyler
Sonra bir de gör diye gözünün önüne serer
...
Bunu sana gönlündeki mekanından candost söyler
Bunu sana bir de kulağınla duy diye telefon da söyler
Sonra bir de gör diye gözünün önüne serer
...
19 Eylül 2012 Çarşamba
Sessizligin sesini dinle..
Kur'an (ikra) oku, Mesnevi (Bişnev) dinle diyor, okurken dinledigin SENsin...
"KELİMELERİ KULLANMAYAN SESİ TAKİP ET."
“Kalbin, beyin tarafından üretilenden çok daha geniş bir kendi elektromanyetik alanı olduğunu biliyor muydunuz?
Sezginin nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Biz bir şeyler hakkında, beynin gerçek olarak bildiklerine aykırı kararları nasıl alabiliyoruz?
Hücresel bilinç konusunu ne kadar anlıyoruz?
Son araştırmalar kalp ve beyin arasındaki iletişimin, her bir organın sürekli olarak diğerinin fonksiyonunu etkilemesi dâhilinde, dinamik, devamlı, iki yönlü bir diyalog şeklinde olduğunu göstermiştir. Kalbin kendine özgü sinir sistemine sahip olduğu ve kalbi “küçük bir beyin” olarak nitelendirmek için sistemin çapraşıklığının yeterli olduğu keşfedilmiştir. Kalbin beyni; çeşitli tiplerdeki nöronların, ileticilerin, proteinlerin ve kafatasımızın içindeki beynin bağımsız olarak davranmasına izin veren -öğrenmek, hatırlamak, hatta hissetmek ve algılamak- destek hücrelerinin girift bir şebekesidir.
ÖYLEYSE KALBİNİ DİNLE, ONUN SANA REHBERLİK ETMEK İÇİN KELİMELERE İHTİYACI YOKTUR”
"KELİMELERİ KULLANMAYAN SESİ TAKİP ET."
“Kalbin, beyin tarafından üretilenden çok daha geniş bir kendi elektromanyetik alanı olduğunu biliyor muydunuz?
Sezginin nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Biz bir şeyler hakkında, beynin gerçek olarak bildiklerine aykırı kararları nasıl alabiliyoruz?
Hücresel bilinç konusunu ne kadar anlıyoruz?
Son araştırmalar kalp ve beyin arasındaki iletişimin, her bir organın sürekli olarak diğerinin fonksiyonunu etkilemesi dâhilinde, dinamik, devamlı, iki yönlü bir diyalog şeklinde olduğunu göstermiştir. Kalbin kendine özgü sinir sistemine sahip olduğu ve kalbi “küçük bir beyin” olarak nitelendirmek için sistemin çapraşıklığının yeterli olduğu keşfedilmiştir. Kalbin beyni; çeşitli tiplerdeki nöronların, ileticilerin, proteinlerin ve kafatasımızın içindeki beynin bağımsız olarak davranmasına izin veren -öğrenmek, hatırlamak, hatta hissetmek ve algılamak- destek hücrelerinin girift bir şebekesidir.
ÖYLEYSE KALBİNİ DİNLE, ONUN SANA REHBERLİK ETMEK İÇİN KELİMELERE İHTİYACI YOKTUR”
31 Ağustos 2012 Cuma
25 Ağustos 2012 Cumartesi
ANda
Kuantum fizigi derki; Gozleyenin varligi, yani gozlemesi, gozlenenin niteligini degistirir.
O halde; insanin gelecegi surekli degisir. Hersey degisir, hersey hareket halindedir. Cunku O, BENden bakmakta; ANda.
*düş
O halde; insanin gelecegi surekli degisir. Hersey degisir, hersey hareket halindedir. Cunku O, BENden bakmakta; ANda.
*düş
7 Haziran 2012 Perşembe
ÂŞKtan
Susmak ikrardan gelir, aşk ise inkardan ve sonu isyan. İste o isyan, sana sende SENi bulduran ÂŞKtan..*düş
1 Haziran 2012 Cuma
12 Mayıs 2012 Cumartesi
G'özleyen..
Seni bir g'özleyen var, g'özleyen olmasa g'özlenen olmaz cunku ve g'özlem de olmaz. Ve hatirla g'özleyenin bakisi g'özleneni degistirir. G'özleyen hakikatte kimdir? Bildinmi, u'Yandin demektir...
*düş
*düş
30 Nisan 2012 Pazartesi
Sufi'me
bir varmış bir yokmuş
masalmış
rüyaymış
düşmüş
düşüm der Sufi'm
Âşk yoldaşın olsun
yoldaşı âşk olandı
ÂŞKına kavuştu
söz bitti
hakikatte zaten hiç olmamıştı
sadece ÂŞK vardı
şimdi şu anda sadece O var
Selametle git
Rahman ile...
masalmış
rüyaymış
düşmüş
düşüm der Sufi'm
Âşk yoldaşın olsun
yoldaşı âşk olandı
ÂŞKına kavuştu
söz bitti
hakikatte zaten hiç olmamıştı
sadece ÂŞK vardı
şimdi şu anda sadece O var
Selametle git
Rahman ile...
11 Nisan 2012 Çarşamba
7 Nisan 2012 Cumartesi
ÂŞKın Hakikati
Bir Efendiyle karsilasmak insani bastan asagi degistiren ÂŞKin bir hakikattir. Hakikatte ne oldugunuz uzerine hep bir sorgunuz vardir ve sorguladiginiz seylerin hep bir ucu acik ve muglaktir, fludur sizin icin, bakarsiniz kimi zaman gordugunuzu sanirsiniz, kimi zamanda hakikat orada oyle duruyordur gormez gecersiniz. Gonlunuz konusur siz duymazsiniz, diliniz soyler duymazsiniz, eliniz dunya isiyle oyle oyalanir ki kalbiniz bir oyle doner bir boyle doner durur, mesgulsunuzdur hep. Bir gun Efendi gelir, alir gonlunuzu gonlune kor, kor olursunuz, yaniverirsiniz, yanmak haz olur, yakar kiymetgâhiniz cosar gonlunuzde, nereye baksaniz artik diliniz susar, eliniz durur, konusur onun nefesi ile gonlunuz.
Niye yaziyorum bunu biliyormusunuz, cok fazla unsiyet kurmadigim bir yazardir, Necip Fazil Kisakurek, onun Efendisi Arvasi Hazretlerinin Ankara'da Cemal'e kavustugu istirahatgahina gitmistik gecen sene, orada sairin bir dortlugu ile karsilasmistim, diyordu ki,
Anladim isi San'at Allahi aramakmis!
Marifet bu,
Gerisi yalniz celik comakmis.
Cocuk oyunundan yetiskin oyununa gecerken birdenbire Efendisi ile karsilasmis ve gozlerine baktigi anda artik o eski ben hic olmamis, bir ben var bende benden iceri diyen Yunus gibi..
Niye yaziyorum bunu biliyormusunuz, cok fazla unsiyet kurmadigim bir yazardir, Necip Fazil Kisakurek, onun Efendisi Arvasi Hazretlerinin Ankara'da Cemal'e kavustugu istirahatgahina gitmistik gecen sene, orada sairin bir dortlugu ile karsilasmistim, diyordu ki,
Anladim isi San'at Allahi aramakmis!
Marifet bu,
Gerisi yalniz celik comakmis.
Cocuk oyunundan yetiskin oyununa gecerken birdenbire Efendisi ile karsilasmis ve gozlerine baktigi anda artik o eski ben hic olmamis, bir ben var bende benden iceri diyen Yunus gibi..
31 Mart 2012 Cumartesi
26 Mart 2012 Pazartesi
ÂŞK
Birine aşık oldugun zaman aşka inanırsın. Sana aşık olunduğuna, senin aşık olduguna inanırsın. İnancın, icinde her daim şüphe taşır. Bu inancın doğası gereğidir. Ve bu ne'likteki aşk, gün gelir biter. İnanç şüphe ikilemi aşkı yer. Çünkü sen henüz tepkiselsindir. Kendini bir duvar gibi düşün, gelen aşk, sana; duvara çarpar, inancına çarparsa, aşka inanırsın, şüphene çarparsa, aşkı reddedersin.
Hakikatte ise, AŞK imandan gelir. ÂŞK o zaman deneyim olur senin için. Deneyim şüphe barındırmaz. ÂŞK sana dokunur, titreşim olursun, taşın suya ilk düştüğü an, sudaki titreyiş gibi. ÂŞK, Anda ve O'nda oluştur. İmanın sana AŞKı, Hâkk ile Hâkk'ta oluşu yaşatır.
*düş
Hakikatte ise, AŞK imandan gelir. ÂŞK o zaman deneyim olur senin için. Deneyim şüphe barındırmaz. ÂŞK sana dokunur, titreşim olursun, taşın suya ilk düştüğü an, sudaki titreyiş gibi. ÂŞK, Anda ve O'nda oluştur. İmanın sana AŞKı, Hâkk ile Hâkk'ta oluşu yaşatır.
*düş
17 Mart 2012 Cumartesi
13 Mart 2012 Salı
5 Mart 2012 Pazartesi
28 Şubat 2012 Salı
27 Şubat 2012 Pazartesi
24 Şubat 2012 Cuma
CÂNın istedigi
Canının istedigini degil CÂNın istedigini yaptiginda, manâni eyleme dokersin, olcun edeptir, keyfiyet degil, kendindeki manâni idrak et...
*düş
*düş
21 Şubat 2012 Salı
Tanik
Hic televizyonda bir dizi izlerken, karakterlerden biriyle konustugunuz, ona yorum yaptiginiz bir aninizi yakaladiniz mi? Ben kendimi yakaladigim anlarda, o halime cok guluyorum. Acisina aci, sevincine sevinc, uzuntusune kizginligina kendimi katik ettigim ne cok kahramanim oldu bir bilseniz. Sonra film bitiyor hayat basliyor. Sanki hayatta olan farklimi? Hayir hic farkli degil. Hatta BİR. Oyle ya onun icin deniyor, disarisi icin yansimasidir. Disariya bakildigi her sefer yorumlar, tanimlamalar ve sinirlamalar yapip durulur. Oysa iceride en derinde yanan AŞK,sana AŞK'i fark et diye, onune kor deneyimleri. Deneyiminin tanigi degilsen heyhat bir sonraki deneyime kadar kacti tren. Ancak uzulme bir sonraki tren yine gelir, dovunme. Uyanik ol, bu sefer geleni kacirma. Tanigisin kendi tanikliginin da unutma..
20 Şubat 2012 Pazartesi
15 Şubat 2012 Çarşamba
Bir seyin aşkına kendini kaybettinmi hic?
Edenleri gordum,
Cikolata da kendini kaybeden gordum
Bir insan da kendini kaybeden gordum
Bir yol da kendini kaybeden gordum
Bir dava da kendini kaybeden gordum
Kaybettikleri oluyorlardi bildim
Kendini kaybettiginde oluyordun
Ölüyordun ve oluyordun bildim
Ve sonunda
Kendimi BENde kaybettim...
*düş
Edenleri gordum,
Cikolata da kendini kaybeden gordum
Bir insan da kendini kaybeden gordum
Bir yol da kendini kaybeden gordum
Bir dava da kendini kaybeden gordum
Kaybettikleri oluyorlardi bildim
Kendini kaybettiginde oluyordun
Ölüyordun ve oluyordun bildim
Ve sonunda
Kendimi BENde kaybettim...
*düş
11 Şubat 2012 Cumartesi
10 Şubat 2012 Cuma
4 Şubat 2012 Cumartesi
Ey guzel Efendim,
sensizlik nedir bilirim de varligina hamd ederim
ve seninle bilirim Rabbimi.
Sen anlatmasan nasil bilecektim gonlumun sahibini.
Gonlumu tutan elini hasretle operim.
Bu zamanda asri saadeti yasatan Allahima hamd ederim.
Sana siginir senden isterim,
cumle dervisanimin gonlundeki sensin,
huzuru ilahindeyiz her daim.
Bugun de dun de oldugu gibi,
Gunesimiz Aziz Efendimiz ile lutfettin bize ÂŞKini hamd olsun.
Düş
sensizlik nedir bilirim de varligina hamd ederim
ve seninle bilirim Rabbimi.
Sen anlatmasan nasil bilecektim gonlumun sahibini.
Gonlumu tutan elini hasretle operim.
Bu zamanda asri saadeti yasatan Allahima hamd ederim.
Sana siginir senden isterim,
cumle dervisanimin gonlundeki sensin,
huzuru ilahindeyiz her daim.
Bugun de dun de oldugu gibi,
Gunesimiz Aziz Efendimiz ile lutfettin bize ÂŞKini hamd olsun.
Düş
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)