13 Ocak 2009 Salı

bişeyler yazmak için açtım blogu, baktim saat 15.15...
Eleman


Bütün diğer adımların aksine, ulaştığı bu katmanda, oluşan yeni
dengelere, yepyeni gölgeler biçilmişti. Ve tabii ki, ulaşılan her yeni
gerçek biran evvel kabullenilmek , yadırganmadan sahiplenilmek isterdi.

Eleman ise, kesin net biriydi. Evet burada olduğuna göre tabii ki
farklıydı. Ama bu farkı, farklı birer kalıptan yüklenmiş gibi, kenarlı
ve keskindi. Sırf bu yüzden açığa çıkan yaraları ,gölgelere fark
ettirmeden dağlanamayacak kadar çoğalmıştı.

O yaşlı şeytanın sözleri geçti aklından";Yol için zihnine basma kalıp
yapıştırılan düşler sadece süs, temel değil. Kimseden umar
bekleme, ulaşamayacağın yerlere çıplak ve yalnız gitmelisin. Özellikle
yolda yolcu kalanlara dokunma. Yabanlık bulaşmasın adımlarına.
Yoluda düşünme, o kendini bilir. Her hamleyi göreceğim derken,
ruhundaki dehlizlere düşme yeter. Bırak sudan sebeplerden akıp gitsin
zaman.Çünkü zamanın yüklediği görevleri sorgusuzca sırtlanırsan,
yarını düşünmene gerek kalmayacaktır. Unutma ki sen sadece bir
yolcusun. Hiçbir şeyi çözmen istenmiyor";

Eleman şeytana ettiği, ilk büyük küfür bitmeden içinde ki
boşluğu yokluyor. Birazdan, gölgeler devasa kara hacimlerini elemanın
omuzlarına yığacak. Bir adım sonrasında , varlığı bu batığın
içerisinde hastalıklı bir iç çekişmişçesine yankı bulup kaybolacak.
Ve O ihtiyar şeytan, yola sahip olmanın tadına tekrar varacak.

SSDemirci.

Hiç yorum yok: