29 Eylül 2010 Çarşamba

şevkatle kıçına tekme vurursa biri, acıdan sakın geri dönüp bakma; düşersin, o tekmenin gücüdür sana yolculukta hendeği atlatan, kendi acınla daha yükseğe zıplarsın:)

ben ne sadece bir bedenden oluşuyorum, ne sadece bir sözden/ifadeden, ne sadece duygulardan, ne sadece düşüncelerden, ne sadece egomdan, ne sadece bir kalpten, ne sadece bir zekâdan oluşuyorum, ben bunların hepsiyim, O'nun sonsuz sırrını taşıyan sonsuz AŞK-ı huzur BENİM..
arzularından, bağımlılıklarından, beklentilerinden, isteklerinden özgürleşmek için dışında bunların peşinde koştuğun her anın farkında olmalısın, bu farkında oluş sana kabulü getirir, o hallerini kabul edersin ve izlersin kendini AŞKla, gündelik yaşam sen bunu farket diye tonla deneyim sunar sana, içerde ve dışarıdadır yolculuğun, içsel bilişini dışsal deneyimle hemhal ettikçe sen, bir an; içsel özgürlük de dışında yaşamında kendini gösterir..

27 Eylül 2010 Pazartesi

hatırlamalı şimdi; heran ANdasınız; gece gökyüzündeki yıldız orada değilken ve siz onu gördüğünüzü sanırken; ışığına bakıp,  oradan size göz kırpan ölü yıldızda, sizin geleceğinizi görüyor ve siz şimdideyken, kendi geçmişinizdesiniz o yıldıza göre. İçiçe evrenlerdesiniz, her evren sizsiniz...
 
eger hangi hal icinde olacagina sen karar vermez ve bunu farketmezsen,sana sunulani mecbur sanip secersin,sana sunulan;seni uykuda tutmak icindir,ancak uykuda olmanin da bir sakincasi yoktur,kendini uyanik sanmadikca..
düş 25.09.2010

25 Eylül 2010 Cumartesi

                                                    dolunay ve venus 21.eylül.2010 /Ankara

gece baktığın yıldız orada değilse ve sen onu hala gördüğünü sanıyorsan ışığına bakıp,

öncesi ve sonrasıyla herşeyin şimdisinde yaşadığını da farketmeyeceksin,

oysa, tıpkı senin yıldıza baktığın gibi sana bakıyor sonsuz AŞK;

geçmişin, şimdin ve geleceğinde; ANda..

22 Eylül 2010 Çarşamba


yapıştığın duyguyu önce gör sonra bırak; yapıştığın inancı önce gör sonra bırak; yapıştığın düşünceyi önce gör sonra bırak, mesafe koy onlarla arana; önce gör sonra bırak, bırakamadığında; bırakmayı bırak, o zaman önce bırakmayı bırak sonra izle, sadece kendini..bırakmadıkça HAKİKATi göremezsin, görmedikçe bırakamazsın..

düş 21.09.2010

4 Eylül 2010 Cumartesi

*" Hatırlarsanız bir gün aşktan sözediyordunuz. Bir kuş gelip pencereden içeri süzüldü. Siz anlatımınızı sürdürdünüz. Kuş yanınıza sokuldu iyice ve gelip dizinize kondu. Siz hiç birşey olmamış gibi devam ediyordunuz, aşkın hallerini anlatmaya. Kuş belki de bizden daha dikkatli dinliyordu sizi. Nihayet o ilahi sırdan söz ettiniz.;

"Beni isteyen Beni arar, Beni arayan Beni bulur, Beni bulan Beni sever, Beni seven Bana aşık olur, Bana aşık olana Ben de aşık olurum. Ben aşık olduğumu öldürürüm. Öldürdüğümün diyetini ödemek bana düşer. Onun karşılığı da bizzat benim"

Kuş bunu duyunca dizinizden indi, tüm gücüyle gagasını yere vurdu ve ağzından kan boşandı, oracıkta can verdi..."

Sufizmin hikayelerle anlatıyor, hikayelendiriyor, gönüllere hikayelerle dokunuyor..varlık hakikati bilsin diye, hakikatin içinde yaşasın diye, bunun yolu da kendini bilmek, kendini bilen için yaşadığı her an her yer yuva ve O'nunla yuvada..ölmeden önce öldüğünde, ister aşkla ister AŞKla, nefsini feda ettiğinde, kefaretini ödersin özünün ve sana AŞIK ol'AN O verir karşılığını... 

*Gezgin, Sadık Yalsızuçanlar..