2 Kasım 2009 Pazartesi

Zihnin korkusu ölmektir..

Zihin duyguları kullanarak bu dünyanın rüyasını görmektedir.Onun işi, rüya görmektir, uyanık yada uyuyor olmak farketmez; zihin her an rüya görmektedir.Insan, yaşarken neyin rüya, neyin gerçek oldugunun cevabını mantıkla bulur.Ancak ölüm anında, mantıkla ilişki kesilir ve beden öldüğünde zihin, dışarıdan duygular yoluyla aldıgı bilgi ile rüya görmeyi kesse dahi anılarına bağlı olarak rüya görmeye devam eder ve öldüğünü bilemez.

Asıl ölüm bu dünyanın rüyasının ölmesidir bunu yaşarken başarabilmek mümkün oldugunda,yani dikkati; her an kendi üstünde tutup neye kızıp neye sinirlendiğinin neye mutlu olup neye neşelendiğinin farkında olduğunda ,kendini gözlediğinde ve zihni her an şimdi noktasına taşıdığın durumda, yani iz sürdüğünde; her an rüyanın da farkına varırsın.Rüyanın her an farkında olmak, şu an yaşayan ölü oldugunun da bilgisini getirir, sadece sevginin tezahürü oldugunu hatırlatır, böylece içsel sessiz bilgi kendini, yaşamın içinde göstermeye başlar..

D.M.Ruiz'in korkunun ötesinde kitabından derleme..

Hiç yorum yok: