29 Haziran 2008 Pazar

ordan burdan..

bu gören:)

bu da çeken:))
onun arabası vaaa:)))
yansımalar..

mmm ne yiyon?:))
küçügüm ben çok güccüügüm:))

gülümm..sarım..

pEMbEM.. may be pombe:))

LiLa..



bir bilmece:))

EGO nun ingilizce aciliminin ne oldugunu, bas harfler uzerinden yola cikarak bil:))


yada herkeste bir tane olan nedir? desem cevabin EGO olurmu:)))


Everybody's Got One..))

o gözün ardından bana bakan ve gülen kim...

26 Haziran 2008 Perşembe

"Ve yuzlerce omrunu veya sonsuzlugu baskalarina hizmet ederek gecirmeye gonullu oldugunda artik bir yolu uygulamaya gereksinim duymazsin, cunku Yolun ta kendisi olursun. Hizmet ederek 'sen' yani Bilincli Benlik, insan bicimindeyken bile Ust Benlige ulasabilirsin."

"Bunun gerceklestigini nasil bilecegim?" diye sordum. "Bilmeyeceksin.Bunu farkedemeyecek kadar kendinden gecmis olacaksin!" diye yanitladi,yuzu isil isildi. "Ego, Tanri­nin kollarinda yok olurken, akil da Tanrinin iradesinde kaybolur. Artik yasamini kontrol etmeye ya da belirli bir sekilde gelisme­sini saglamaya calismadan yasamayi birakirsin ve yasamaya baslarsin. Daha buyuk bir amacla, 'daha buyuk resimle' birlesirsin." "Yoldan cekilerek Yolun ta kendisi olursun!"diye ekledi.

Dingin Savasci - Dan MILLMAN

19 Haziran 2008 Perşembe


Dili, zihinle dokuyoruz, onun icin dil paylasiliyor ve onun için dünyada ne kadar insan varsa o kadar da dil var oysa bir de sessizligin dili var..kalbin dili belki de ve herkesin o dille iletişimi tek ve biricik ve cok ozel ve herkes kendi ÖZün'ce bunu yasiyor..

Efsaneye gore, tanri yapmayin dedigi babil kulelerini yapan insanlarin, bir zamanlar sadece kalbin diliyle konuşarak bu kadar iyi anlasmasina kizmis , o zaman, beni dinlemediniz simdi hepiniz farkli dilden konusacaksiniz, ayni dili kullansaniz da birbirinizle artik anlasamayacaksiniz demis.

Evrensel zeka, kendi yansimasi olan bireysel zihinlerde, dille ifade ediliyor caresiz..bunu anlatan, paylasan, yazan nicelerinden pek bir farkimiz yok hatta hic farkimiz yok, belki de ben dil ishaline tutulmus bir sekilde, farkindaligimi acan olaylarinda etkisiyle yazmaya calisiyor ama zaten bilinen seyleri, temcit pilavi gibi tekrarliyorum ve anlattigini, anlayamadigimi goruntu olarak kelimelerime yansitiyorum ve sen yine anlatamamis olmanin ya da boşvermişligin ifadesi olan gulumsemeni yuzune yerlestiriyorsun..

Aslinda hepimiz dilin ve zihnin zenginligini kullanan ama aslinda dilsiz oldugumuzu unutmus dokuma iscileriyiz sanirim.. yarattigimiz desenlerin zenginligini dilsizligimiz(kalbimiz) verirken, biz onu zihnimizle ifade etmeye calisiyoruz..herkes sectigi deseni, sectigi renklerle kilimine dokuyor, bazen ayni deseni secen dokumacilarin, dokumasi bile birbirinden farkli oluyor, oysa -desen- ayni, desen tek, desen bir..
sendebenbendesensendesenbendesen..
Insan DNA'si ve RNA'sinda bulunan iki molekule Avustralya'da bulunan bir goktasinda da rastlanmiş..Bu 2 molekulun (uracil ve xanthine) tamamen dunya dışı oldugu yapilan bir calisma sonucu kanitlanmiş.
http://au.news.yahoo.com/080613/2/179x8.html

14 Haziran 2008 Cumartesi

aynı mumlar gibiyiz
bir bak aynıyız
farkli titrese de frekansımız
içresi ışık olanlarız..

11 Haziran 2008 Çarşamba

Karanlik kilise
Aziz Oniprus

Elmali kilise
Hafta sonu kapadokya da, sabah saat 04.00 gibiydi, venüsü gördüğümde,otelin balkonundan,nasil kocamandi basimi kaldirip baktigim anda büyülendim, gözlerimi alamadim ondan, sevgim içimde kanatlandi.


Sabah kahvalti öncesi yürüyüşte, bi amca ile karsilastik( ak sakalli dede diyesim var ama o kadar yasli degildi;) Bura Anadolu’nun kalbidir dedi, ne hos bir benzetmeydi, Türkiye’yi bir insan gibi tariflemisti; İstanbul bu ülkenin üçüncü gözüydüyse, Konya/Ürgüp/Aksaray üçgeni de sanki kalbiydi..


Göreme açik hava müzesini gezerken kiliselerden birinde, (inanilmaz sayida kilise var valla her birin adini tek tek aklimda tutamadim.Aklimda kalanlardan biri; elmali kilise, her duvarda melek Cebrail’in sol elinde bir fanus tasiyan freskolari var, digeri karanlik kilise ki; ayrica ucret ödeyerek giriliyor, içerde hiç isik olmadigi için freskler çok iyi korunmus ve bir digeri de yilanli kilise, Yilan önemli bir figur, duvarlarda bir kadinin memesini yerken(evladina süt vermedigi için)bir digerinde agzinin içinde (kadinyalan söyledigi için)bir digerinde de kadinin kulagini koparirken resimlenmisti) Aziz Oniprus isimli bir aziz resimlenmisti, bu erkeği/kadini ayni bedende gösteren bir fresk, Saf bir isik olarak gösteriliyor, her iki enerjiyi de bedende tamlamis sanirim, gerci ziyaretçilerden “dönme bu dönme” seklinde yorumlar ve gülümseler de geldi,repperimiz anlatirken ama cok etkileyiciydi..



3 Haziran 2008 Salı


insanın bi başkasıyla kurduğu ilişki dünyada hep ego ile ego arasındaki ilişki oluyor.Bu dünyanın içindeyken kurulabilecek başka bir ilişki yok ne yazık ki ve çoğu zaman da ilişkiyi egolar ele geçiriyor ama bu bile öğrenilecek bi şey, bunu görüp bilmeden egonun farkına varmak mümkün degil..farkına varılmadan da onu yönetmek mümkün değil..yönetmek zannımca önemli yoksa o seni yönetebilir her an :) çemberden çıkdıkça ilişkinin biçimi de değişiyor, her cemberin ilişkisi başka, hakkını vermek gerek..elbette dünyadayken gül olmak da var (fotografdaki bir simge ve sanırım acılmıs kalp çakrasını gösteriyor)ve OLmak için önce YAPmak lazım..